29 Nisan 2013 Pazartesi

SALAŞ ÖRGÜ KULLANIMI


Bu aralar çok büyük kurtarıcım oldu kendisi.Eğer saçıma şekillendirici ile şekil vermek için vaktim yoksa şöyle yan tarafta istediğim salaşlıkta bir örgü ve saçımın önlerine maşa ile şekil vererek iyi ve pratik bir sonuca ulaştığımı düşünüyorum.Ben okulda olduğum için biraz daha derli toplu yapıyorum sabah ama gün içinde kendi kendine salaşlaşıyor zaten.Burada salaşlığın dibine vurmuş hali görüyoruz.
Sonraki günde o örgüyü çözüp hafif köpükle şekil verince iki günü kurtarmış oluyorum:)))



28 Nisan 2013 Pazar

DURUCA NE GİYDİM vol. BİLMEM KAÇ

 Minni mouse etek ve sweatshirt..
 H&M neon kalpli bluz ve tayt.
Feneryum sweatshirt (türkçesi ne bu sweatshirtün yahu?) zara jean...

22 Nisan 2013 Pazartesi

GOLDEN ROSE MASCARA DENEYİMİ


Ben bu mascaradan oldukça memnun kaldım.Uzun süre oldu kullanmaya başlayalı.Çok dolgun gösteriyor.Hem ucuz hem etkili.Daha ne olsun..


19 Nisan 2013 Cuma

BİR ANNENİN MASKE İLE İMTİHANI

Neler olur bir düşünün.Sıradan bir geceydi,her şey yolunda gidiyordu.Duru anneannesinden geldi ve pek neşeliydi.İki tabak yoğurtlu makarnasını yedi sonrasında biraz oyun oynadı ve son olarak banyosunu yapıp suyla oynayıp bütün kötü enerjisini atıp! uykuya daldı.Bunu fırsat bilen anne ise kendini duşa attı ve çıktıktan sonra temiz cilde uygulanması gereken mangolu bir maskeyi cildine özenle yaydı.Hatta salona gelip eşine ve erkek kardeşine biraz daha maske kaldı isteyen var mı diye sorup eşinin isteği üzerine ona da maskeyi uyguladı.
Peki sonra ne mi oldu.İçerde bütün ihtiyaçları giderilmiş şekilde uyuyan pamuk prenses bir anda cadıya dönüştü ve korkunç çığlıklar atarak uyandı.Anne ve baba maskeli halde yanına giderse nasıl korkacağını bildiği için daha suratına maskeyi 5 dk önce sürmüş olan zavallı anne kendini banyoya attı.Bu arada çığlıklar artık dehşet boyutlara ulaşmıştı.Baba suratındaki maskeyle içeri giremediği için kapıdan sesiyle sakinleştirme çalışmaları yapsa da nafile,sonuç vermedi.Anne zar zor özenle yaydığı maskeyi suratını kazırcasına yıkayarak çıkardı ve koşarak kuzusunun yanına gitti ama ne fayda sabaha kadar sürekli ağlayan ve uyumayan uyusa da hemen uyanan yerinde yatmak istemeyip oda oda gezen bir cadıya çoktan dönüşmüştü o kuzu.Dayımızın şaşkın bakışları da cabasıydı.İşte bir anne babanın kendilerine bakım yapmak amacıyla özenerek bezenerek sürdükleri maske ile imtihanları bu oldu.Sonucunda prenses iki gece böyle huzursuzluklar yarattı umarım bu gece sakin geçer diye umudumuzu yitirmiyoruz.Siz annelere ise maske yaparken iki kez düşünmenizi hele hele babalara hiç bulaşmamalarını öneriyoruz.Herkese güzel bir cuma gecesi ve hafta sonları diliyorum..

16 Nisan 2013 Salı

ÇOCUK DOSTU MEKAN OLABİLMEK

Çocuk dostu mekan kavramı anne olmadan önce hiç önemsenmeyen ama anne olduktan sonra bir o kadar önemli olan bir kavram aslında.Anne olduktan sonra mutlaka çocukla gidebileceğiniz gittiğinizde rahat edebileceğiniz yerleri seçiyorsunuz.Bu anlamda bende cumartesi günü aynı gün içinde iki farklı deneyim yaşadım.İlk mekan şuan yaşadığım ilçedeki bir restoran.Sabah kahvaltı yapmak için şöyle evimizin çok yakınında olan kahvaltısı güzel olan ve göl içinde doğayla iç içe bulunan bir mekan tercih ettik.Burada mama sandalyesi dışında çocuk için düşünülmüş hiçbir ayrıntı yoktu.Hatta bezini değiştirmem gerektiğinde bunu iki sandalyeyi birleştirip yapabileceğimi ya da mescidi kullanabileceğimi söylediler.Küçücük restoranlar bile içine mutlaka bir iki oyuncak koyarak aileleri düşünürken bu koca müstakil mekanın çocuklu aileler için hiçbir şey düşünmemesi çok düşündürücüydü.Allahtan yanımızda boya kalemi ve boyama kitabımızı götürmüştük.


İkinci mekanımız ise Samsun'un yeni ve en büyük Avmsi olan Piazza da Kırkpınar adında Edirne yemekleri yapan bir restoran.Çok kalabalık olmasına rağmen oturduğumuz bir masada çocuklar için boş bir boyama kağıdı ve bir sürü boya kalemi vardı.Anne babaların bir nebze olsun rahat yemek yemelerini önemseyen bu güzel restoran benden tam not aldı.Ayrıca çocukların boyadıkları resimleri isimlerini yazarak duvarına asması da ekstra alkışı hak ettiğini gösterdi.
Bende bir Samsunlu olarak buradaki çocuk dostu mekanları sizlerle paylaşmaya çalışacağım bundan sonra, en azından fikir sahibi oluruz.Sevgiler

13 Nisan 2013 Cumartesi

SONUNDA H&M SAMSUN VE İPHONENUN ZARARLARI

İki alakasız başlık bir arada oldu aslında ama alakayı kuracağım umarım ilerleyen satırlarda:))Kuramazsam da kusura bakmayın artık.Şimdi ikinci başlığı ele alırsak İphone,galaksi vs. iyi hoş da,hayatımıza katıldıklarından beri herkesten aynı şeyleri duyuyorum.Elimiz kolumuz bir uzvumuz gibi ayrılmaz bir parçamız oluyor bu meret.Tabi bu meredi bu hale getiren instagram,twitter,vine vs gibi anında paylaşım programları.Hele o instagram varya çektiğin fotoğrafı anında paylaşabildiğin birde harika filtreleri ile fotoğraflar üzerinde hiç uğraşmaya gerek bırakmadan nefis fotoğraflar paylaştıran işte onun yüzünden bende dahil bir çok blogcan blogunu ikinci plana atıyor.Evet evet gerçekten öyle.Canımız ciğerimiz dediğimiz sevgili bloglarımızı ikinci plana attığımız doğrudur bu anında paylaşım işlerinden dolayı.İşte bu nedenle bu akıllı telefonlar çıktı mertlik bozuldu.Ama burada her gün düzenli paylaşımını yapan nadir bloglara sonsuz saygılarımı sunuyorum Lacheen gibi.Gerçekten başarısı karşısında şapka çıkartılır.Neyse efendim konunun özü şu ki bu telefonlar bizi tembelleştirdi bence.Çünkü artık fotoğraf makinesi de taşımaz oldum.Misal bu yazımı hazırlarken fotoğrafları telefondan çektiklerimi kullanarak yine telefonda düzenleyip kullandım.Ne yapayım ama büyük kolaylık.Hele bizim gibi koşturma halindekiler için çok ideal.Bugün gezme sonrası eve dönüş yolunda fotoğrafları düzenleyiverdim bir çırpıda ohh miss.O nedenle bugünkü yazımın fotoğraf kalitesi iyi değilse idare edin olur mu:))O kadar konuştuktan sonra instagramdan bir kaç kare paylaşalım değil mi..


Telefon elinde olduğu için ne bulduysan çekebilme potansiyeline sahip olabiliyorsun.Bende arabayı kullanan ben değilsem bu işlerle uğraşıyorum bolca.Ayaklarımıza gelen bahar esintisi konulu çalışma buda:)
Neyse efendim ikinci başlık konumuz ise şu meşhur H&M nin sonunda sevgili Samsunumuza teşrif etmesi oldu.Hem hesaplı hem güzel pek çok şeyin bir arada olduğu nadir mağazalardan biri kesinlikle. Benim içinde zevkime çok uyan özellikle çocuk bölümüne bayıldığım bir mağaza açık ara farkla.Sanırım artık uğramadan edemeyeceğim yer oldu bile.Geçenlerde yoğun kalabalıklar arasından sıyrılarak baba-kızı baş başa mağazada turlamaya bırakıp kendime bir kaç parça bir şeyler seçebildim.İncecik 3 tane bluz ve neon bileklik setinden aldım.Kısa sürede bunları seçip alabildim.Soyunma kabininde her blogcunun poz vermesi adetten ya bende denedim pek eğlendim.İşte aldıklarım ve kabin 1 konulu çalışmalarımda burada:


Herkese güzel haftasonları diliyorum..

5 Nisan 2013 Cuma

ELBİSE SEÇİMİ

Haziran ayında çok sevdiğim birtanecik kuzenimin düğünü var.Beni de bir telaş sardı ki sormayın.En büyük derdim elbette ki kışın alınan kilolar ama onun dışında da ne giyeceğim telaşı.Erkeklerin pek anlayamadığı bu konu bizim için ne kadar önemlidir beni ancak kadınlar anlar:))Çok önceden daha bu düğünün tarihi bile belli değilken ben bu elbiseyi kaydetmiştim düğün için.Markası Provinasmış.Ben çok beğendim bu elbiseyi.Benzer seçimler yapabilirim sanırım.
Nedense elim hep bu pudra tonlarına gidiyor.Geçen yıl kaynımın düğünü için de pudra renk bir elbise seçmiştim.Gerçi o elbiseme doyamadım kına da onu yine giyerim diye düşünüyorum.İşte o elbisem de buydu.
Tabi Duru o gece maksimum düzeyde huysuz olunca ve bütün gece kucağımdan inmeyince kırış kırış çıkmış zavallı elbisem.Ama yine de çok sevdim ben bu elbiseyi. Bir pudra renk yeter deyip farklı arayışlara mı yönelsem bilemedim.(ben bu fotoyu çektirirken duru çılgınca ağlıyordu o nedenle tipim kaymış:))))))) Sanırım bu elbisemi yine giymek istiyorum.Birde siyah tonlarında bir elbise olabilir aslında.Siyah hem zayıf gösteren hem de asil duran bir renk.Zaten öyle abiye gibi birşey istemiyorum aslında daha sade bir elbise olsun diyorum.Arayışlarım başlasın o zaman.Yarın tüm gün güzel kuzenime gelinlik bakacağız umarım gönlümüze göre bir şey buluruz.En sevdiğim gün Cumadan herkese  sevgiler.Güzel hafta sonları....
Bu arada nihanni ve nisanni alışveriste blogunda güzel bir çekiliş var ben katılıyorum sizlerde katılmak isterseniz burdan alalım tık tık

4 Nisan 2013 Perşembe

YENİ BİR KARAR


Sürekli bir şeyler alıyoruz aldıklarımızı beğenmiyor ya da unutuyor bir çekmede bırakıyoruz.Bende hafta sonu temizliğinde çekmecelerimi karıştırdım ve alıp alıp hiç kullanmadığımveya bir kaç kez kullanıp bir kenarda bıraktığım ürünleri çıkardım meydana.Ve aldığım kararla bu ürünlerin hepsini son damlalarına kadar kullanıp bitirdikten sonra kendime yeni şeyler alabilme hakkı verdim.Hep bahar geldi dolap detoksu yapın falan derler ya bu da benim detoksum olsun.İsrafa hayır diyerek kendimi uyarıyorum.Sizlerde çekmecelerinizi karıştırın bence eminim içlerinde bir yığın kullanmadığınız şey vardır.Sizi de benimle birlikte israf etmeme detoksu yapmaya davet ediyorum.

2 Nisan 2013 Salı

KENDİNİ DİY YAPTIM SANAN BLOGGERDAN

Şimdi diyeceksiniz ki bu ne bu mu senin kendim yaptım aktiviten.Ne yapayım canım bende ancak bu kadar yapabiliyorum işte.Neyse efendim evde hiç sevmediğim venge renk zigon sehapalarım vardı.En küçük olanına menekşelerimi koyuyordum.Fakat taşınmalar falan derken o kadar aşınmış durumdaydı ki.Zaten venge gerçekten zor bir renk eşya da.İşte bu venge sehpamı sprey boyayla boyamaya karar verdim.En azından denemek istedim.Sonuç bence başarılıydı.Hatta biraz daha dikkatli olsam daha da güzel olabilirdi.İşte benim sehpamın değişimi.