31 Mart 2013 Pazar

BİR PAZAR GÜNÜ ANATOMİSİ

Uzun süre oldu yazamadım falan filan deyip kendimi affettirme çabasına giremeyeceğim zira gerçekten artık hiçbir şeye vakit bulamıyorum.Sanırım oturup tekrardan zamanı etkili kullanma adına bir zaman planlaması yapmanın zamanı geldi.Günlerin de uzaması ile bazı şeyler için daha çok vakit ayırabilirim sanırım diye umarak giriş bölümünde sevgili okuyucularımı yumuşatarak olaya başlıyorum:))
Nedir Pazar günü anatomisi derseniz sanırım her çalışan kadın-annenin evinde vuku bulan olaylar dizisidir ki ben bunu fotoğraflayarak daha da tirajı komik hale getirmeye çalıştım.Şimdi ilk etap da sabahın bed körü denir bizim buralarda hah işte tamda o bed zamanda (bed ingilizcede kötü olmakla birlikte karadeniz dilinde de kötü anlamına geliyor yada biz öyle öğrenmişiz) sevgili yavrucuğum güzeller güzeli meleğim gözleri açar ve anında yataktan fırlayarak anne uyan içeri gidelim nidalarını yükseltir.Akabinde prensesin sabah aktiviteleri olan bez alma,üst baş giyme olayları gerçekleştirilir.Yine prensese özel kahvaltısı hazırlanır ve bir parça şebeklik katılarak içene yedirilir ve derin bir ohh çekilir.İlk zorlu etap bitmiştir.
Sonrasında mutfakta geceden kalmış ıvır zıvır yenilip bırakılmış!(burada ki ünlemi her Türk kadını anlayacaktır) tabak çanak ve türevleri toparlanıp makineye koyulur ve kahvaltı hazırlık faslı başlamış olur.
Pazar kahvaltısı genelde her evde özeldir bizde de özel olur.Hafta içi beraber olamadığımız kahvaltı sofrası için özenle kahvaltılıklar hazırlanır ve masaya yerleştirilir.Durişko için ikinci kahvaltı öğünü olur bu öğün ama burada beraber kahvaltı etmek önemlidir.Sonrasında uzunca içilen çay faslı hava sıcaksa balkonda soğuksa salonda devam eder,gazete,dergi ve ya internet karıştırılır.Bu fasıl bitince sofra toplanır mutfak temizlenir.Evin beyinin hava da pek güzel çıksak mı gibi uyarıcı cümleleri duymamazlıktan gelinir,eğer duyulursa haftaiçi sorumluluklar dağ gibi birikir.Cumartesi günü olağan gezme tozma aktiviteleri yapılmıştır zaten yeterince.
Pazara geri dönersek;
En zorlu etap olan bu etap da haftalık temizlik yapılır.Kollar sıvanır ve artık Allah ne verdiyse silinir süpürülür temizlenir.Yazması en kısa olan ama gün içinde en yorucu olan aktivite budur. Durişko yakınlarda bir parka götürülür veya gönderilir oynatılır.
Bu arada Duru içinde yiyeceği şeyler ayarlanır pişirilir,yedirilir.
Yine akabinde haftalık biriken çamaşırlar makinaya atılır,asılır kuruyanlar toplanıp katlanır yerleştirilir.
Ve en korkunç kısım olan haftalık ütü faslı başlamak için sabırsızlanır.Dağ gibi birikmiş ütüler paylaşılır ve herkes ütüsünü yapar.
Bütün bunlar olurken Duru en az 50 kez ayağıma yapışarak bir şeyler ister mutlaka.Bu arada güneş batmış akşam olmuştur akşam yemeği faslına geçilir hazırla,ye,yıka ritüeli tekrarlanır.Tabi bu işlerde evin beyi de %45 sorumluluk alır yalan yok.İşler genellikle bölüşülür.(Allah razı olsun demeliyim burada)
Sonrasında evin minik kuşu banyo yaptırılır,karnı doyurulur ve uyutmak için uğraşılır.Haftaya hazırlık banyo vs yapılır,saç baş işleri halledilir.Ve nihayet bir bardak çay içip bilgisayar başına oturulur ve gözler uykulu halde biraz gezinilir.
Artık yatma vakti gelmiştir.Bir elinde telefon başucunda okunmayı bekleyen kitaplarla sosyal medya insanı olan anne artık uyumalıdır.Yeni bir haftaya çok iyi bir şekilde  dinlenmiş durumda girmelidir değil mi!Ertesi gün sabahın köründe kalkıp işe gidecektir çünkü.İşte özetle bir çoğumuzun aynı olan pazar gününün anatomisi budur.
Geyik yapmak bir yana her şeye rağmen yaşadığımız,sağlıklı olduğumuz ve bütün bunları yapabildiğimiz için şanslı olduğumuzu düşünüp mutlu olalım emi.Mis gibi evimizde mis gibi ruhumuzda güzellikleri yaşatacağımız güzel bir hafta diliyorum hepinize..
NOT:İnstagramda daha çok aktif olabiliyorum malum.Eğer beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım durucayasamak.

19 Mart 2013 Salı

YARDIM SESİ LÜTFEN OKUYUP PAYLAŞIN

Bir arkadaşımın sayfasında okuyunca içimde nasıl bir burukluk hissettim o annenin yerine kendimi koydum hemen.Lütfen sizde Azranın annesinin yerine bir dakika kendinizi koyup okuyun bunu.Yardım edeceğinizi biliyorum...
Sevgili arkadaşlarım;

geçen hafta çarşamba günü 17 aylık kızım Azra'ya lösemi tanısı kondu. Grip gibi başlayan hastalık, biraz uzun ve zor bir süreç olsa da grip gibi de bitecek inşallah. Ama 3 yıl civarında sürecek tedavi boyunca zaman zaman kan/trombosit ihtiyacımız olacak. A (-) kan verebilecek arkadaşlarım (gece/gündüz farkederse onu da belirterek) bana mesaj atabilirlerse çok sevinirim. Kocaeli Tıp Fakültesi'nde tedavi gördüğünü ve ulaşımın bizim tarafımızdan sağlanacağını belirteyim. Şu an için acil ihtiyacımız yok, ama doktorları şimdiden liste oluşturmamızı önderdi. Teşekkürler.

ŞŞükran Yüksel tel no: 0 506 251 24 97

17 Mart 2013 Pazar

TALAŞ BÖREĞİ

Cumartesi günü günüm vardı.İnstagramdan takip edenler bilir.Bu arada instagramda kullanıcı adımı durucayasamak olarak değiştirdim.Daha rahat sanırım kullanımı bu adın.
Konuya dönersek işte ben bu günümde talaş böreği yaptım.Arkadaşlarımdan övgü dolu sözler işitince bende bunu blogumda paylaşayım da herkes nasiplensin dedim:)))
Malzemeler
20 adet milföy
250-300 gram küçücük kuşbaşı doğranmış et
hazır garnitür(ben pratik olması için hazır kullandım ama kendinizde yapabilirsiniz)
kekik
çörek otu
YAPILIŞI
Öncelikle etleri yıkayıp düdüklü tencereye atıyoruz.Kendi suyunu salıp çekince biraz sıcak su ekleyip 15-18 dk arası düdüklüde pişiriyoruz.Yani ben tefal clipso kullanıyorum herkesin tenceresinde farklı olabilir belki bu süre.Etler pişince eğer su kalmışsa etleri ayrı bir kaba alıyoruz üzerine garnitürü döküyoruz.Birazda et suyundan ekleyebiliriz bir yemek kaşığı kadar.(Kuru olmaması için).Üzerine bir tatlı kaşığı kekik ekliyoruz tabi tuzu da unutmayalım.karıştırıp soğumaya bırakıyoruz.
Diğer yanda milföyler hafif eriyince ortalarına etli harçtan koyup bohça gibi kapatıyoruz.yani altda birleştiriyoruz bütün uçları ve tepsiye birleştirdiğimiz uçlar altta kalacak şekilde koyuyoruz.Üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu atıp 200 derece önceden ısıtılmış fırına atıyoruz:))Afiyet olsun
 Son halini çekmek mümkün olmadı malum misafir telaşı ama bir gün sonra kalanları çekeyim dedim son hali olmadan olmasın diye:))

13 Mart 2013 Çarşamba

ÇEKMECE DÜZENLEMECE

O kadar çok daraldım ki çekmece içleriden,takıların tokaların birbirine karışmasından,aradığım şeyleri bulamamaktan!Araştırdım,soruşturdum ve bu çekmece düzenleyicileri buldum.Petek şeklindeler ve azaltılıp artırılabiliyor durumuna göre.Ben üç set aldım her sette 8 tane var.Kendileri gitti gidiyordan 8 tl idi sanırım.Sonunda çekmecelerim bir nebze toplanmış oldu.Ayrıca altlarına da kapitoneden örtü diktirmeyi planlıyorum.Daha da iyi olur sanırım o zaman.Ve işte öncesi sonrası ile benim makyaj masası çekmecelerim:))

11 Mart 2013 Pazartesi

REMİNGTON MAŞA:HARİKAAA

Uzunca bir süredir maşa arayışındaydım.Elimde rowentanın elite model look mudur nedir işte onun maşası vardı.Bir maşa hiç mi işe yaramaz yarabbim çıldırıyordum onunla.Neyse arayışımda Beybliss te karar kılmıştım.Hafta sonunda arkadaşımla teknosaya uğradık.Görevliye sorduğumda bana direk remingtonu önerdi.Hemde fiyatı 69 tl idi.Amanın dedim hemen deneyelim görevli saçımda iki dakika da nefis bukleler yapınca hemen kaptım aldım:)Evde denediğimde ise sonuç mükemmeldi.O kadar çabuk ve güzel dalgalar yapıyor ki.Çok sevindim ya pratik bir çözüm oldu sonunda benim için.Bence arayışta iseniz hiç düşünmeyin derim.19 mm benimki görüntüsü işte böyle.


Remington Ci5319 Saç Maşası
İşte bu fotoğraflar da dün akşamdan.Saçlarımı maşalayıp öyle yattım.Tabi spreyledim de.Akşam ve sabahki hallerini fotoğrafladım.
Bu da sabah ki hali..




 Tabi okula bu halde gitmedim.İyice açtım bukleleri ve şöyle yandan topladım hafifçe.Kesinlikle çok sevdim bunu:)Remington düzleştiriciden sonra remington maşa da benden tam not aldı..

5 Mart 2013 Salı

GECİKMİŞ BİR YAZI,BENDEN HABERLER VE TATİL PLANI:)

Geçenlerde daha doğrusu epey bir geçenlerde açık öğretim sınavlarının olduğu hafta sonunda sevgili esradan dünyaya  blogunun sahibi zümrecim Esra'dan öğrendiğim Samsun Meşe tesislerinde kahvaltıya gittik.Tek kelime ile bayıldık eşimle.Nasıl güzel bir yer öyle manzara,mekan,çocuk oyun alanı,kahvaltı..hepsine ayrı ayrı bayıldım diyebilirim.Esranın dediği kadar varmış gerçekten,iyiki gitmişiz dedik.Hele o oyun alanına bayıldım.Uzunca bir camlı alan yapmışlar bizler dışarıdan çocuklarımızı rahatlıkla seyredebiliyoruz.Birde başlarında abla duruyor bu da çok iyi bir ayrıntı.Kesinlikle çocuk dostu bir mekan burası.Koskocaman bir alanı kimse çocuklar için ayırmıyor genellikle.Ama burada kocaman bir alan.Hatta içinde mini sinema var:))Puflarda film bile izliyorlar.Ama oyuncaklar o kadar çok ve cazip ki çocukların ilgisini hemen çekiyor.Duru da bütün günü oyuncak mutfakta geçirdi.Yemek yaptı yıkadı mutfaktan çıkmadı.Kız çocuk işte anneanne ve benim taklidimi yapıyor.Zamanımın çoğunu mutfakta geçirdiğim için o da görüyor işte bizleri..Çok eğlendik biz o gün ve en kısa sürede tekrarlamaya karar verdik eşimle.Esracım sana burdan teşekkür ederim.
Bu arada finaller nasıl geçti derseniz sonuçlar bile açıklandı.Hiç beklemediğim başka bir dersten kaldım.Osmanlıcadan geçtim.Kaldığım ders eski Türk edebiyatında biçim ve ölçü.Hani şu mefailün failün falan gibi şeyler vardı ya işte o ders.Aslında çok çalıştım ben derse Osmanlıcaya çalışmadım .Bu da nasıl oluyor anlamadım.Ama sonuç olarak 1.dönemi bitirmiş oldum:))
Yeni okulumda da işler çok yolunda çok şükür.Lise öğrencileri ile çalışmak bana çok keyif verdi.Sanırım gençlerle çalışmak insanı gençleştiriyor.
 Son olarak da dün akşam haziran sonu olmak üzere 7 günlük tatilimizi belirleyip almış  bulunmaktayız.Rotamız bodrum:)))Kardeşimin önerisi ile Magnific otelden yerimizi aldık.Birçok otel araştırdım kafam çok karıştı ama işin sonunda kardeşim ve arkadaşları çok memnun kaldığı için en azından riske atmayıp tatil sepetinden erken rezervasyon indirimi ile çok da uygun sayılabilecek fiyata tatil planımızı belirlemiş bulunuyoruz.Tabi şimdi zaman geçer mi bilemiyorum.Daha 3 koca ay var...Beni en çok cezbeden iki katlı küçük binalardan oluşması.Çok büyük tatil köyü istemedim açıkcası.Duru kaldığımız odanın önünde yeşillikte oynar diyede 1.kat tercih ettim.Tatil sepetinden de çok memnun kaldım çok ilgiliydiler.İşte otelimiz umarım memnun kalırız.
Benden son haberler böyle..Herkese güzel günler diliyorum

3 Mart 2013 Pazar

ÇİLEKLİ NEFİS PASTA

Şimdi sizlere benim favorim olan hem nefis hem çok hafif bir tatlıdan bahsetmek istiyorum.Bu tatlı yaptığım günden beri her seferinde büyük övgüler aldı.Mutlaka tarifi soruldu.Eğer oturmalarınızda farklı bir şey yapmak istiyorsanız şiddetle tavsiye ederim.Pişman olmayacaksınız eminim:))Bu nefis tatlı için malzemelerimiz şunlar:
Malzemeler
2 paket burçak bisküvi
2 yemek kaşığı tereyağ veya margarin
Muhallebi için:
1 lt süt
6 yemek kaşığı un
10 yemek kaşığı şeker
1 yumurta
1 paket vanilya
1 paket kremşanti
üstü için;
yarım kilo çilek
2 yemek kaşığı pudra şekeri
YAPILIŞI:
1-)2 paket burçak bisküvi rondoda un haline gelene kadar çekilir.Daha sonra bir tencerede 2 kaşık margarin veya tereyağ koyulur erimeden un haline gelen bisküvilerde eklenir ve yağ eriyene kadar karıştırılıp kavrulur.Çok olamayacak yanlız yanar yoksa.Hatta tarifin aslında yağ eritilip direk un halindeki bisküvinin üzerine dökülüp el ile yoğrulup yağın karışması sağlanıyor ama ben kavrulan bisküviyi daha çok sevdim.Her ikisini de yapıyorum aslında keyfime göre.Neyse daha sonra bisküvi kelepçeli kalıbın dibine iyice bastırılarak taban yapılır.
2-)Muhallebisi içinse 1lt süt,10 yemek kaşığı şeker,6 yemek kaşığı un,1 yumurta,1 paket vanilya tencerede karıştırılır ve ocakta sürekli karıştırılarak pişirilir.2dk soğuyan muhallebinin içine 1 paket toz kremşanti eklenir ve mikserle 4-5 dk çırpılır.Bisküvilerin üstüne dökülür.
3-)Çilekli sos için;yarım kilo çilek rondoya koyulur üzerine 2 yemek kaşığı(daha çok da koyabilirsiniz ama 2 yeterli geliyor) pudra şekeri eklenir ve çekilir.Çektiğimiz çilekli sosuda muhallebinin üzerine dökeriz.Bir gece dolapta beklemesi gerekiyor.
Ve tatlımız hazır.Sunarken kelepçeli kısmını çıkarıyoruz hem göze hem damağa hitap eden bir hal alıyor tatlımız.
Ayrıca vişne ile de harika oluyor o da tavsiyemdir.
Vişneli sos için;dondurulmuş veya normal vişne (çekirdekleri temizlenmiş),1 su bardağı vişne suyu,1 yemek kaşığı toz şeker,1 yemek kaşığı mısır nişastası.Burada da vişneleri pastanın üstüne yayıyoruz.Bir tavada vişne suyu,şeker ve mısır nişastası pişirilir jöle kıvamına gelince ocaktan alınır ve vişnelerin üzerine yayılır.Bu da jöleli vişneli oluyor.Bunu da çok yaptım ve çok övgü aldım.Jöleyi yaparken olmayacak sanmayın sakın sabırla karıştırın jöle haline gelecek sonunda.Takıldığınız yerler olursa sorularınızı cevaplamaya hazırım.Afiyet olsun...
NOT:Bu arada bende geç de olsa instagram çılgınlığına karışanlardanım.Eğer beni takip etmek isterseniz adım durucayasamak:)))
 Bu da Pazar keyfinden:)))Herkese güzel pazarlar..