27 Şubat 2015 Cuma

KEYİF KAHVELERİ

Kısa süreli keyiflere en yakışır şeylerden biridir kahve.Sana kahveye geliyorum dersin.Maksat kahve içmek değildir elbette ama olmazsa da olmazdır. Benimde arada böyle keyiflerim oluyor,işte o anlardan..
 
                                                                                                                            Sevgiler,Eda...

24 Şubat 2015 Salı

BİR İSYANIM VAR:İKEA


Sağa bakıyorsunuz ikeadan bir vazo sola bakıyorsunuz ikeadan bir mum.Yani her yerde sade ve şık halleriyle hep ikea ürünler.Fiyatları da bir çok ev-dekorasyon mağazasına göre çok uygun.Fakat bu sadece İstanbul,Ankara,İzmir gibi büyük şehirlerde var.Gerisi ölsün:((
Bir ara Samsun'a açılacağını duymuştum sonra bir açıklama yapmış müdürü işte Samsun en çok online alışveriş yapan şehirlerin başında geliyormuş.Online alışverişe daha çok önem vereceklermiş miş miş.
Onu da anladık tamam da birincisi istediğimiz hiçbir ürün ya stokta olmuyor ya da sadece mağazadan alınabilir diyor.Bu ne şimdi.Bir sepet için 3 ay beklediğim stoğa girsin diye.Mail geliyor stoğa girdi diye hemen girip alayım diyorum hooop tükendi:(Şaka gibi!Bir başka ürün beğeniyorum -pardoooon o sadece mağazamızda vaardırrrrr!alamazsınız malesefff.Hadi bunları da geçtim zar zor bir şey aldık 13 liradan başlayan harika kargo fiyatları.13 lira en küçük şey için biraz büyüdükçe 24 lirayı gördüm.Bu nasıl bir satış politikasıdır ki.Diğer şehirlerde yaşayan insanlara ayıp değil mi bu.Bence ikea mağaza açmak yerine online alışverişe önem verecekse buna kesinlikle kargo fiyatını düzenlemekle başlasın.Ayrıca mağazadaki her ürün online satışta da olsun.Yoksa hiçbir anlamı yok yani.

 
Beklediğim ürün için en sonunda mail attım neyse ki cevap verdiler ve hemen stoğa girdi de alıverdim bende.Aldıklarım yukardakiler.Ancak ne uğraşlarla.Bakalım gelmesi ne kadar sürecek.Aslında daha almak istediklerim de vardı eklemiştim sepete,ancak kargo gittikçe artınca eledim üzülerek.Mesela almaktan vazgeçtiklerimden bazıları.



Sevgili İkea sana sesleniyorum.En azından Samsun Karadenizin ortası bir mağaza açıver nolur sanki.Hem online alışverişi de en çok biz yapıyomuşuz madem ödüllendir yani şurayı:)))


22 Şubat 2015 Pazar

CHAKRA BANYO AKSESUARLARI

Bu mağazada english home gibi insanda huzur uyandırıyor değil mi?Banyom için uzun zamandır arayıştayım.İstediğim gibisini de pek bulamadım.Bu sete bayıldım ancak banyom siyah beyaz olduğu için pek uygun değil.Ancak sizler için paylaşmak istedim.İşte en beğendiğim banyo setlerinden biri Chakra Elisa serisi.

21 Şubat 2015 Cumartesi

İKİNCİ HAMİLELİK NOTLARIM

İlk hamileliğimde ki bir çok şeyi ikinci de yaşamadığımı söyleyebilirim aslında.Öncelikle zaman nasıl geçti ve ne zaman 25.haftaya geldim bilemiyorum.Çünkü ilk hamileliğimde daha çok dinlenme fırsatı buluyordum.Okuldan gelip bir kase dondurma yiyip uyuyordum.Şimdi ise tam tersi bir haldeyim.Sabah evden Duru ile çıkıyorum.Onu resmen sürünerek götürüyorum uyanamadığı için.Sonra onu okuluna bırakıp kendi okuluma geçiyorum.3.35'te okuldan çıkıyorum ve Duru'yu almak için annemlere gidiyorum.(Dedesi onu öğlende okuldan alıp anneanneye götürüyor).Sonra annemlerde bir fasıl giydir et, gitmeye ikna et derken sürünerek tekrar arabaya sokuyorum:)Oto koltuğuna bağlama işi beni bu hamilelikte çok zorladı mesela.Neyse sonra yolda uyuma kızım nidaları ile eve varıyoruz,uyuduysa zorla uyandırıp eve çıkıyoruz.Eve kendimi attığım an bir derin nefes alıyorum.Sonra biraz dinlenmek için koltuğa kendimi atar atmaz kızım, üstümü çıkar anne,tuvaletim geldi anne,muz istiyorum anne vs..gibi isteklerini sıralıyor.Hepsini yerine getiriyorum.Sonrasında hava karardığı için ne yiyeceğiz telaşı sarıyor her akşam beni.Ve akşam yemeği hazırlıkları başlıyor.Babamız geliyor yemek ye,topla yıka derken kendimi gerçekten koltuğa atıyorum.Ve artık benim saatim başlıyor.Babamız çay yapıyor,içerken dinleniyorum.Sonra meyve saati ve erkenden uyuma vakti geliyor.Ertesi gün aynı maratona hazır olmak için erkenden yatıyorum çoğu zaman.İşte bu koşturma içinde geçen 25 hafta.Nasıl anlayabilirim ki!En güzeli minik kızımın dinlenmeye geçtiğim andaki tepikleri.İşte o zaman hissediyorum evet büyüdüm ben diye.
İlk hamileliğimde hızla kilo almıştım.Çünkü gerçekten rahatmışım.Bu hamileliğimde çok yememe rağmen henüz 6 kilo aldım.Çok şaşırtıcı benim için.Bakalım kaçla kapatacağım.
Peki ikinci hamilelikte duygularım nasıl.Herşeyden önce daha sakinim.Başıma ne geleceğini az çok biliyorum.Doğum,göğüs acıları,gece uykusuzlukları falan biraz daha hazırlıklıyım.Tek duam sağlık olsun gerisi zaten olacak mutlaka.Bebeğim sağlıklı sıhhatli olsun,zaten bebekliğini yapacak bir şekilde.
Henüz ona özel bir şey almadım.Nedeni yok sadece henüz almadım.İlkindeki gibi gereksiz pek çok şeyde almayacağım.Bu onun şansızlığı değil,çevremde yeni doğum yapan kuzenimin aldığı pek çok şey aynen duruyor.Duru'dan kalan yepyeni eşyalar,kıyafetler var.Bu nedenle her şeyimiz hazır aslında.Üstteki bambu beşiğimiz abladan kalan mesela.Yatak odamızda yerini aldı şimdilik.Sadece bir park beşik,puset ve kameralı telsiz alacağım kızıma özel.Çünkü ablası halen baston pusete biniyor.

Onun için alacağım puset de büyük ihtimalle nuna olacak.Telsiz de motorola hoşuma gidiyor ama henüz net değil.
Doğum konusunda henüz karar veremedim.İlk doğumum epiduralli normal doğumdu.Bu da öyle olabilir ancak belimde sıkıntılarım var.Endişe ediyorum bu nedenle.Doktor seçimimde ise bir özel doktora gidiyorum bir de Samsun doğumevine.Çünkü normal doğumu özendiriyor bu hastane.Gebe okulu var.Ayrıca normal doğumu özendiren odaları var.Ben görünce bayıldım.Belki bana da düşer kim bilir.İşte Samsun Doğum Evi keyifli doğum odaları.
Umarım her şey yolunda gider ve minik kuşumuz aramıza sağlıkla katılır.Tüm hamilelere kolaylıklar dilerim...



18 Şubat 2015 Çarşamba

BİR TARİF:KREMALI MANTAR ÇORBASI

Kremalı mantar çorbası genellikle hazır alınıp tüketilir.Halbuki evde yaptığımız da bir o kadar nefis oluyor.İşte bu da benim en sevdiğim kremalı mantar çorbası tarifi.Bu tarifi hangi yemek sitesinden öğrendim hatırlayamıyorum.Biraz oradan biraz buradan kendi kalıbıma uydurup yaparım genelde ben tarifleri,bu da öyle bir şey.Yapımı oldukça basit.
Malzemeler:
Bir paket (300 gr falan) mantar
1 küçük soğan
Yarım paket krema (100 gr-bir kutu krema 200 gr oluyor)
3 yemek kaşığı un
6 bardak su
sıvı yağ
Yapılışı:Mantarlar güzelce yıkıyoruz ve limonlu suya koyuyoruz.Çelik tencereye küçük küçük doğradığımız soğanları alıyor sıvı yağ ile kavuruyoruz.Kavrulan soğanlara mantarları ekliyor suyunu salıp çektikten sonra kavuruyoruz biraz.Üzerine 6 bardak soğuk su koyuyor kaynamaya bırakıyoruz.Teflon bir tavada 3 çorba kaşığı unu 3 ç.kaşığı sıvı yağda kokusu çıkana kadar kavuruyoruz.Üzerine kaynayan çorbadan 2-3 kepçe su koyuyoruz unu tel çırpıcı ile açıyoruz ve kaynayan çorbaya ekliyoruz.Biraz karıştırıp kaynadıktan sonra içine yarım paket krema katıyoruz,yine çırpıcı ile çırpıyoruz.2-3 dk kaynatıp altını kapatıyoruz.Afiyet olsun.

16 Şubat 2015 Pazartesi

BİTER Mİ BU SİYAHLIKLAR

Her gün yeni bir olay, her gün yeni bir acı bitmeyen gözyaşları bir gün o evde bir gün bu evde. Gencecik bir canın ölümünü hemde vahşice ölümünü ilk duyduğumda önce içim yandı.Canı acıdı mı nasıl korktu diye düşündüm,sonra ilk aklıma gelen annesi oldu..annesi.. Gözünün içine bakarak büyüttüğü evladını bu şekilde kaybeden annesi...Hemen onun yerinde bende olabilirdim olabilirim korkusu içimi yaktı.Peki bu günden sonra ne yapacağız biz.evlatlarımızı canlarımızı nasıl büyüteceğiz nasıl okula yollayacağız.Biri kucağımda biri karnımda iki kız çocuğu annesi olarak bunları düşünmeden kendimi alamıyorum.Uykularım kaçıyor...Çocuklarımıza neyi öğreteceğiz?Kendini kimden korumayı öğreteceğiz?Özgecan öğrenmişti değil mi kendini korumayı hemde biber gazıyla,koruyabildi mi?Tehlikenin nereden geleceği belli mi ki!Toplu taşıma dediğimiz toplulukta bile gelebildi işte!Sorular sorular cevapsız sorular...

11 Şubat 2015 Çarşamba

ENGLİSH HOME'UN EN SEVDİĞİM RENGİ


 English home biz bayanların en huzur bulduğu mağazalardan biri kuşkusuz.İçeriye adım attığınız anda içinizi kaplayan ferahlık hissi,kokuların çekiciliği ve de renklerin pastelliği farklı bir dünyaya adım atmanızı sağlıyor.Benim de English Home'da en sevdiğim renk tonu işte bu bebek mavisi, aslında mint yeşiline de yakın bir ton.Ben de bu renkteki ürünleri sizin de göz zevkinize sunmak istedim.





9 Şubat 2015 Pazartesi

YİNE BİR DÖNÜŞ,BİRAZ HABERLER

Evet blog yazmak zor iş,bu su götürmez bir gerçek sanırım.Aslında devam ettirmeyi pek çok istediğim her gün sabahları, eve gittiğimde mutlaka bloguma vakit ayıracağım diye kendime söz verdiğim ve her akşam bilgisayarın başına bile geçemeden yitip giden bir günün ardından suratına bile bakamadığım bir dost kendisi.Vefalı bir dost aslında kendim bile açmazken sayfamı izleyici sayım artmış okunma sayısı da kendine göre gayet iyi.Bütün bunlara rağmen bazı teknik sebepler de beni engelliyor aslında.Mesela fotoğraf kalitemi beğenmiyorum.Iphone ile çekilen görüntüler beni pek tatmin etmiyor.Fotoğraf makinem ise eskidi iyice.Aslında yarı profesyonel bir makine ihtiyacım olan.Merakım da var fotoğraf çekmeye.Belki bir süre sonra bir makine edinebilirsem bu sorunu çözümlerim.Ama şimdilik yine eski makine ile yola devam edicez.Sanırım en büyük sıkıntım görüntü kalitesi.Bunun dışındaki diğer sorunum ise blogumun kategorisi.Aslında bir anne bebek blogu olarak yola çıkmıştım.Ancak bu çocuk tacizlerinden falan olsa gerek çok etkilendim ve kızımın fotolarını eskisi kadar paylaşmak istemiyorum.Zaten belki ilerde kendisi de bundan hoşlanmayabilir, kim bilir..Aslında kategorize etmek de istemiyorum sayfamı.Öyle işte hayattan karışık bir yer olsun benimki de,ondan bundan,şundan biraz biraz.Son engelim ise güzel bir engel:)İkinci kez sürpriz bir şekilde anne olacağım inşallah.Haziran ayında yeniden anneliği tadacağım inşallah, hem de ikinci kez kız annesi olma adayıyım.Allah nasip eder inşallah.

Yazamadığım bu süreç oldukça zor geçti aslında.İlk hamileliğim gibi değildi hiç bir şey.Midem oldukça kötüydü,ruh halimde.Çok yorgun ve bitkindim,neredeyse akşamları 20.00'de yataktaydım bir süre.Kendimden geçmiştim gerçekten.Ama şimdi gayet iyi hissediyorum.Tam 23 haftalık minik bir kızım daha var içimde.Bu duyguyu tekrardan yaşıyor olmak çok heyecan verici.Nisan ortalarında doğum iznim başlıyor. İznimi güzel değerlendirip doğuma kadar sakince yaşamayı,Duruya vakit ayırmayı -ki zaten hep onunlayım- düşünüyorum.
İşte günler böyle geçip gidiyorlar.Yazamadığım o aylar genellikle hamileliğimin 1.trimesterini geçirmekle geçti dostlar.Bir yandan okul,bir yandan Duru bir yandan koşturmalar derken zaman su gibi geçmiş işte.Yazımın başında da belirttiğim üzere bu blog ortaya karışık olarak devam edecek.Biraz biz,hamileliğim,dekorasyon,yemek,hobilerim falan derken güncel yaşam olarak devam edecek inşallah.Herkese sevgiler