22 Mayıs 2014 Perşembe

ÖRME AMERİKAN SERVİS


Bir çok blogda bu konuyla ilgili yazı görebilirsiniz.Ben bu konuda o kadar acemiyim ki kelimelerle anlatılmaz:)))Örgü ve ben çok uzak iki kavramız.Ama isteyince insanın her şeyi yapabileceğini bildiğim ve de bunu felsefe edindiğim için kendime,ip alarak attım ilk adımımı.İpimin markası alize diva idi sanırım.Tam hatırlayamıyorum aslında.Ama genellikle birçok insan alize diva kullanıyor bu konuda.Benim ipim sanırım biraz kalındı.Diva olmayabilir yani.Neyse siz yapacaksanız alize diva alabilirsiniz.O kadar güzel renkleri var ki.Hepsini alıp örmek istiyorsunuz.3 yada 4 numara tığ bu iş için ideal.Zincir çekerek başlıyorsunuz 10 zincir yeter.Yani ben öyle başladım.Sonra internetteki örneklere baka baka telefondan fotoğraflarını çekerek örmeye devam ettim.Birçok kez söktüm tekrar yaptım.Pes etmedim.Ve belki çok muntazam olmasa da gayet güzel oldular.Sonra kola ile kolalayıp ütüledim.Ve balkon masamda yerlerini aldılar.Şimdi mutfak için masa yaptırıyoruz ve oraya da renk renk örmeyi istiyorum.

Minik bir fındık faresi fotağrafa girmiş:))

21 Mayıs 2014 Çarşamba

HAFTASONLARI

Son dönemlerde evde olmayı çok istiyorum.Bunu okulun sonu yaklaştığı için psikolojik olarak mı istiyorum ya da ben gerçekten ev hanımı ruhu ile mi doğmuşum bilemiyorum.Ama bildiğim tek şey evde olmayı,evimle uğraşmayı değişik hobilere vakit ayırmayı sevdiğim için ev bana hiçbir zaman sıkıcı gelmiyor.Tamam gezmeyi de çok seviyorum o bir gerçek ama eşimin her haftasonunu sokaklarda geçirme isteğinin önünde duramıyorum.Bir süre sonra bozuluyor ben dışarı çıkmak istemediğimde.Haftasonu su gibi akıp geçiyor ve biz cumartesileri eve genellikle dokuz on gibi giriyoruz.Ertesi gün ayrı bir terane..derken hiçbirşey anlamadan akıp gidiyor zaman.Yapmak istediğim herşeyi haftasonuna attığım için elbetteki hiçbirini yapma fırsatı bulamıyorum.Buna blog yazmak da dahil:(
Öyle yada böyle birşey yapmak için çok enerji harcıyorum.Son dönemlerde ilham kaynağım MELTEMİN EVİ blogunun sahibi sevgili Meltem sayesinde mobilya boyama işine iyice kafayı taktım.Küçük küçük başladım tabiki bu işe.Eğer sizde böyle hobileri seviyorsanız hergün bir doz meltemin bloguna bakın derim:))Geçen sene küçük sehpamı sprey boya ile boyamıştım.Ancak verniklemediğim için soyuldu tabiki.Ve de sprey boya ile boya yapmak zor bir iş.Kokusu nedeniyle.Ben polisanın şu meşhur su bazlı ahşap boyası sayesinde çok iyi bir sonuç elde ettim.Üzerinede su bazlı parke verniği (su bazlı ahşap verniği yoktu malesef) sürdüm.Sonuç beklediğimden de iyi.Artık elime ne geçerse boyuyorum:))Ama daha büyük hedeflerim var bakalım onlar daha sonra.Zımparalama işi çok zor geliyor sadece yoksa çoktan boyayacağım hepsini.Şimdilik minik şeyler boyadım.

Böyle işlerle uğraşmak beni çok mutlu ediyor.Bu nedenle ben evde olup da sıkılanları pek anlayamıyorum.İnsanın evde nasıl canı sıkılabilir ki.Yapacak uğraşacak o kadar şey varki.Oysa şimdi sabah okula git ,akşamüstü gel,yemek yap yedir içir topla yıka,çay faslı derken saat olmuş 23.00.Gelde bloguna vakit ayır,gelde hobilerinle uğraş.Bu nedenle benim ev hanımı olmam gerekirmiş.Ama olmamış,napalım..
İşte böyle ufak tefek şeyler bana yetiyor da artıyor bile.Daha büyük şeyler boyamak için zımparalama işini eşime kakalayıp o aşamayı atlatıp ondan sonra boyayabilirim.Ya da zımparalama yerine acaba astar boya sürsem en alt kata olurmu ki?Bilemiyorum..Daha çok araştırmak lazım.
Herkese herşeyi yetiştirebileceği güzel haftasonları dilerim,sevgiler..

18 Mayıs 2014 Pazar

KARA GÜN


Bu ülkede o kadar çok üzücü olay oluyor ki her gün,hepsine alışıp kanıksıyoruz hatta normal gelmeye başlıyor bir süre sonra.Ama bu çok farklı.Diğerlerinden çok farklı.Sayısının söylenenden çok daha fazla olduğuna emin olduğum canlar ve onların aileleri..Hiçbirşey söylemeye gerek yok.Herşey ortada..Başımız sağolsun...